IWF Türkiye’nin kuruluş öyküsü bir davetle başladı: International Women’s Forum’un (IWF) 24-26 Ekim 2012 tarihleri arasında San Francisco’da gerçekleşen 2012 International Women’s Forum (IWF) World Leadership Conference: Ideas Remaking The World konferansına katılmak üzere davet edilmemle. Davet mektubu International Women’s Forum adına dönemin Başkanı (toprağı bol olsun) Deedee Corradini tarafından yazılmıştı. Mektupta ‘beş kıtada 26 ülkeye yayılmış olan IWF’in Türkiye’de bir bağlı kuruluş kurmak istediği, liderliğimin ve etkileyici özelliklerimin Türkiye’de projeleri olan IWF üyeleri sayesinde IWF Global Yönetim Kurulu Üyelerinin dikkatini çektiği ve 5000 üyeli global örgüt adına bir sonraki toplantıya davetin iletildiği’ ifade edilmişti.
Sonradan öğrenecektim ki benzer bir davet İffet Özgönül’e, Kagider’e ve dönemin en büyük basın yayın kuruluşunun kadın tepe yöneticisine de yapılmıştı. Doğrusu Düzce Üniversitesi kurucu rektörü olarak ilk dört yılı başarıyla tamamlamış, ikinci ve çok zorlu bir dönemi yürütmeye başlamış iken Dünyanın diğer ucundaki bu konferansa gitme kararını kolay verdiğimi söyleyemem. Ama olması gereken her zaman olur; ben de IWF’e katılma isteğinden ziyade, bu oluşumu daha iyi tanıma merakım ile mezunu olduğum Stanford Üniversitesi’ni, yüksek lisans eğitimim sırasında bana çok destek olmuş olan Amerikalı ‘ailemi’ ve sevdiğim San Francisco’yu bir kez daha görme isteğim üzerine daveti kabul ettim.
San Francisco’daki konferans dünyanın her bölgesinden kadın liderlerin bir araya geldiği, farklı konularda konuşmacıların oturumlarda güncel bilgiler paylaştıkları çok büyük bir etkinlikti. Türkiye’den davet edilen kişiler arasından sadece İffet Özgönül ve ben katılmıştık.
İffet ile birbirimizden haberdar değildik, San Francisco’da ilk defa karşılaştık. IWF Başkanı Deedee Corradini, genel sekreteri (toprağı bol olsun) Chad Fleming ve birçok üye ile tanıştık. Onlardan IWF’in bir dernek olmadığını, dünyanın (o dönemde) beş kıtasına yayılmış ve 5.000’den fazla üyesi bulunan bir kadın liderlik ağı ve inisiyatifi olduğunu öğrendik. Deedee’nin asıl adının Margaret McMullen Corradini olduğunu, bir işkadını, sporcu ve politikacı olarak farklı alanlarda yer almış ve Salt Lake City’nin ilk kadın belediye başkanı olarak görev yapmış olduğunu da not edeyim.
Davetli konuklar olduğumuz için konferans kayıt ücreti ödememiştik ve oturma yerlerimiz IWF Başkanı Deedee’nin en önde ortada konumlandırılmış olan masasında yer alıyordu. İlk iki gün oturumlara girip çıkıyor, üyelerle tanışıyor ve birbirimizle de IWF’in Türkiye bölümünü kurma konusunu tartışıyorduk. Doğrusu çok sayıda akademik ve sivil toplum projesi içinde bulunan biri olarak yeni bir dernekle daha uğraşmaya hevesli değildim, İffet de bürokratik işleri sevmediği için konuya sıcak bakmıyordu. Ekonomi, ticaret, hukuk, sanat, akademik camia, spor, sivil toplum kuruluşları gibi çok çeşitli alanlardan gelen IWF üyeleri ile tanıştıkça bu kültürel ve mesleki çeşitlilik bizi etkilemeye başladı. Nihayet Deedee’nin konferans otelindeki başkan süitinde son buluşmamızda IWF’in Türkiye bölümünü kurmayı kabul ettik. Deedee IWF’i ve üyelerini daha yakından tanımamız için bizi bir sonraki ‘Cornerstone’ konferansına da davet etti. Bu vesileyle belirtmeliyim ki konferanslara katılmak IWF’i anlamak için yeter şart değilse de, gerekli bir şarttır. Bu büyük ve güçlü uluslararası kadın ağını ülkemiz kadınlarının yararına projelerle değerlendirmek için konferanslarda kurulan ilişkiler büyük önem taşımaktadır.
Deedee, babasının görevi dolayısıyla Ortadoğu’da büyümüş bir Amerikalıydı. Bölgeyi içeriden tanıyor ve samimiyetle seviyordu. Türkiye, Ürdün ve Lübnan’ın da IWF ağı içinde yer almasını çok önemsiyordu. IWF Ürdün’ün kurucularından ve bir dönem başkanlığını da yapmış olan Ürdün Kalkınma Bakanlarından Reem Abu Hasan ile bizleri tanıştırdı. Reem, IWF Global örgütte önemli görevler yürüten bir liderdi, hala da öyledir. Kuruluş sürecinde bizlere büyük destek verdi. İleriki yıllarda Türkiye’ye sık sık geldiğinde (İffet ile daha sık olmak üzere) görüştüğümüz, Ürdün’de makamında ziyaret ettiğim ve acı tatlı anıları paylaştığımız bir arkadaşlık oluştu. Bir IWF Başkanlar Toplantısında bölgesel toplantı yapma önerime destek vererek Lübnan’da bir bölgesel çalıştay düzenlenmesine de öncülük etti. IWF Türkiye’nin küresel yapı içerisindeki önemli bir projesi oldu bu toplantı.
İffet ile IWF’in Türkiye bölümünü kurmayı kabul etmiştik ancak bizi zorlu bir dönem bekliyordu. Bürokratik adımların atılması yanında IWF Türkiye’yi birlikte kuracağımız kişi ve kurumları davet ve ikna etmeye çalıştığımız bir süreç yaşadık. San Francisco’daki konferansa davetli oldukları için Kagider konudan yüzeysel de olsa haberdardı ve başkanları kurucu üye olmayı kabul etti. Kagider yöneticileri IWF Türkiye’nin ilk dönemlerinde Fulya’daki ofislerinin oturma salonlarını toplantılarımız için hiçbir ücret talep etmeden kullanımımıza açtılar. Başkanlık görevini yürüten kadın girişimciler dönemsel olarak değiştiği için hedefimiz Kagider’i kurumsal olarak sürdürülebilir bir şekilde IWF yapısının içinde tutabilmekti, ancak kuruluş sürecinin zorlukları arasında kurumsal üyelik konusuna girmedik. IWF’in sadece iş dünyası ile özdeşleştirilmemesi konusuna da ilk andan itibaren büyük özen gösterdik.
Dernek tüzüğünün ülkemiz mevzuatına uygun bir şekilde ve sorunsuz oluşturulması için IWF Merkez tarafından İffet ile bana destek olmak üzere üçüncü bir ekip üyesi önerilmişti: Avukat Işıl Tokcan. Deedee de kuruluşa destek vermek ve en büyük ulusal basın yayın organının kadın tepe yöneticisiyle görüşmek için Reem ile birlikte ülkemize geldi. İlgili kadın yönetici davetli olduğu San Francisco’ya gelmemişti ve IWF’in kurucu üyesi olmayı da düşünmüyordu ancak bizleri samimiyetle ağırladı ve her zaman destek olacağını belirtti. Deedee, IWF Türkiye’nin kuruluşuna büyük önem veriyordu ve bu amaçla yanında Reem veya eşi olmak üzere birkaç kere Türkiye’ye geldi.
Iffet ve ben bir yandan üye arayışındaydık. IWF Türkiye’nin kurucu üyelerini belirleme kriterimiz çok netti: ülkemizde fark yaratan bir liderlik sergilemiş, farklı meslek, görüş, düşünce ve inançlardan kadın liderleri bir araya getirmeyi istedik. Öyle ki kurucu üyelerimizin her biri farklı bir mesleki alanda liderlik vasfına sahip kadınlardan oluşuyordu.
O dönemde erkeklerin tartışma konusu yaptıkları başörtüsü bizim için mesele değildi ve olsun istemiyorduk. Başı açık kadın liderler yanında MÜSİAD’ın ilk kadın yönetim kurulu üyesini de üye olmaya ikna ettiğimde çok mutlu olmuştum. Daha sonraları Musevi bir üyemiz olduğunda da sevinmiş, Hıristiyan üye bulamadığımız için üzülmüştüm. Türkiye’deki çeşitliliğin derneğe yansımasını hep çok önemsedim. Öyle ki Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Müslüman-Müslüman olmayan, başı açık – başı kapalı gibi dönemsel olarak sorun alanı olarak görünen tüm farklılıkları barındıran bir üye profili ve harika bir birliktelik ruhu oluştu.
Üye olmayı kabul eden kadın liderlerle yaptığımız toplantılarda isim konusunu da değerlendirdik. İleriki yıllarda farklı illerde başka IWF forumları da kurulabilir düşüncesiyle isim olarak ‘IWF İstanbul’ alternatifini düşündük, ancak sonradan ‘IWF Türkiye’ ismi üzerinde hemfikir olduk. Nitekim kısa süre sonra Ankara’dan da bir üyemiz olmuştu ve kararımızın doğru olduğunu anlamıştık.
Çok sayıda toplantı yaparak ve katkı veren herkesin görüş ve önerilerini de alarak 26 Eylül 2013’te İffet ve Işıl ile tüzüğe son halini verdik. Sonradan Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğüne dönüştürülecek olan ve o dönem Dernekler Masası olarak bilinen birimin yetkilileri ile İffet ve Işıl’ın yaptığı görüşmeler bizi hayal kırıklığına uğrattı. Derneğin, IWF’in dünya çapındaki ağının Türkiye bölümü olarak kurulamayacağını ve isminin IWF Türkiye olamayacağını öğrenmiştik. Işıl dernek kuruluşu için başvuru evraklarını yeniden düzenledi. Derneğin ismini de Uluslararası Kadın Forumu İşbirliği Derneği olarak belirledik. ‘Derneğin adının İngilizce tercümesi International Women’s Forum ve kısa ismi IWF’tir’ şeklinde bir ifadeyi tüzüğümüze koyduk. Böylece IWF Türkiye kısaltmasını yasallaştırdık. Kuruluş evrakının teslimi için İstanbul’a gidemediğimden İffet bürokratik işleri sevmemesine rağmen geçici yönetim kurulu başkanı olarak imza attı. Derneğin merkezi olarak kendi ofisini kullanma olanağını da sundu.
IWF Türkiye’nin kuruluş amacını Tüzük’te şöyle ifade ettik:
“Dernek; değişik kariyerler, kültürler ve bölgelerden kadın liderlerin bir araya gelerek birbirlerinden öğrenmeleri ve ilham almaları, liderliği geliştirmeleri, değişen dünya koşullarında daha iyi liderlik uygulamalarını özendirmeleri, üst düzey yönetici/lider olma potansiyeli olan kadınlara liderlik niteliklerinin kazandırılmasına ve geleceğin kadın liderlerinin yetişmesine katkı vermeleri, kadınların yaşamın her alanında lider olabilmelerinin önündeki engellerin kaldırılması ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek verilmesi amacıyla kurulmuştur.”
Çok sayıda görüşme ve ikna turlarından sonra kurucu üye olmayı kabul etmiş olan aşağıdaki kadın liderler tüzüğe imzalarını attılar:
- İffet Özgönül (geçici yönetim kurulu başkanı)
- Funda Sivrikaya Şerifoğlu (geçici yönetim kurulu başkan yardımcısı)
- Işıl Tokcan (geçici yönetim kurulu üyesi)
- Candan Karabağlı (geçici yönetim kurulu üyesi)
- Gülden Türktan (geçici yönetim kurulu üyesi)
- Melike Günyüz (geçici yönetim kurulu üyesi)
- Pervin Kaplan (geçici yönetim kurulu üyesi)
- Bedriye Hülya
- Lale Özgenel
- Zehra Taşkesenlioğlu
İlk genel kurul toplantısında kurucu yönetim kurulu başkanlığını üstlendim. IWF Global bünyesinde en çok tanınan ve en fazla sevilen üyelerden biri olan İffet, yönetim kurulu başkanlığını hiçbir zaman arzu ve kabul etmedi. IWF global üyeleriyle kurduğu ve çok severek sürdürdüğü ilişkileri her zaman ülkemiz ve derneğimiz yararına değerlendirerek, bir desteğe ihtiyacı olan üyemizi hemen ilgili global üye ile buluşturarak, yüksek harcama potansiyeli olan IWF üyelerini ülkemizde niş turizm alanlarında ağırlayarak sağlıktan turizme, tanıtımdan sanata uzanan çok çeşitli alanlarda büyük değerler yaratmaya devam etti, ediyor. IWF’in bir üyeye sağlayabileceği ve bir üyeyle ulaşabileceği katma değeri en güzel örnekleyen kişi İffet başkanımızdır diye düşünüyorum.
Eş-başkanlık mümkün olsaydı ve İffet’i de ikna edebilseydik IWF Türkiye için en güzel çözüm ikimizin eş-başkanlar olarak görev yapması olurdu. Zira şunu tarihe geçirmekte fayda görüyorum: IWF Türkiye, San Francisco’da konferansın son günü İffet ile birbirimize bakıp “Tamam kuralım” dediğimiz gün kuruldu aslında. Biz kalpten inanmıştık bu oluşumun ülkemizde kadın liderliğinin gelişimi, uluslararası bağların güçlenmesi ve ülkemizin doğru tanıtımı için önemli olacağına. Sonraki tüm zorluklar bu inanç ve heyecan ile birer birer aşıldı.
IWF Türkiye’nin resmi kuruluş tarihi aşağıda yer alan İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü’nün kuruluş onayı yazısında görüldüğü gibi 15 Kasım 2013’tür. Astroloji ile ilgilenenler için IWF Türkiye’nin burcu Akrep Burcudur; bu nedenle küllerinden yeniden doğma kapasitesi olan sabırlı, güçlü ve mücadeleci özellikler sergiler.
Nitekim kurucu başkanlık yaptığım ilk yıllar bir yandan yeni üye arayışı diğer yandan var olan üyelerle değerleri belirleme, stratejik plan oluşturma ve üye ilişkilerini canlı tutma çabalarıyla çok yoğun bir dönemdi. Toplantıları bir süre sonra üyemiz Aylin Şengün Taşçı’nın bizleri ağırladığı güzel bir teras ortamında yapmaya başlamıştık. Kararları sadece yönetim kurulu üyelerinin değil, tüm üyelerin katıldığı toplantılarda tartışarak alıyorduk. Kuruluş temellerinin sağlam atılması ve kararların herkesin içine sinmesi için bu kapsayıcılığa çok önem veriyordum. Sekreterya işini yürütecek kimse olmadığı için toplantı notlarını da derleyip özetliyor, tüm üyelere epostayla ulaştırıyordum.
Üyelerin birbirini daha iyi tanıması için ev ve ofis ziyaretlerini başlattım. Bu, IWF Global’de ‘dine around’ adı verilen ve konferans akşamları küçük gruplar halinde yerel üyelerin evlerinde toplanılan etkinliğin gün içine taşınmış haliydi. Sırayla üyelerimizin çalışma ya da yaşam ortamında bir araya geliyor, ev sahibi üyemizin kendi ağzından öyküsünü dinliyor, birbirimizle deneyimlerimizi paylaşıyorduk.
IWF’in ana misyonlarından birisi de üye olmayan kadınlara liderlik becerilerini geliştirmek üzere destek vermektir. Bunu hayata geçirmek ve başka kadınlara vereceğimiz mentorluk desteğinin temel ilkelerinde buluşmak üzere üyelerimize mentorluk eğitimi de düzenlemiştim.
Kuruluş yıllarının en parlak anılarından birisi de 2015 Yılında IWF Global Yönetim Kurulu üyelerini yıllık toplantılarını İstanbul’da gerçekleştirmeye ikna etmiş olmamızdır. Ulaşım, konaklama ve toplantı düzenlemeleri gibi lojistik ayrıntıları merkez ekipleri planlıyordu ancak bizden de güzel bir akşam yemeği ve yerel deneyimler için destek bekleniyordu. Annemin ve eşimin aynı dönemde ortaya çıkan zorlu sağlık sorunlarıyla ve üniversitedeki rektör seçim süreciyle yoğun olduğum bir dönemdi. Yine de tarihi şehir bölgesi, Boğaz hattı, yat turları ve birçok alternatifi araştırıyorduk. Ancak hiçbiri içime sinmiyordu.
Tam o günlerde bir konferansta Demet Sabancı ile yan yana oturduk, tanıştık ve kısacık bir sürede dertleşmeye başladık. IWF’ten söz ettim ve IWF yöneticilerinin İstanbul ziyaretlerinde Boğaz’ı ve tarihi bir arada deneyimlenebilecekleri bir yer arayışımı aktardım. Demet hanım hiç duraksamadan grubu Boğaz’daki yalısına davet etti. Hazırlıklarını yürüttüğüm, konukları otelden yalıya uğurladığım bu güzel toplantıya ertesi gün ameliyat olacak olan eşimin yanında refakatçi olduğumdan dolayı katılamadım. IWF Global Yönetim Kurulu ve Vakıf Yönetim Kurulu üyeleri, eşleri ve IWF Türkiye üyelerinin Demet Hanımın misafirperverliği ve Saffet Emre Tonguç’un rehberliği ile Boğaz tarihi hakkında bilgilendiği ve birbirleriyle kaynaştığı bu güzel etkinlik gurur duyduğum başarılarımızdan oldu. Üyelerimizden Emine Şahinkaya gelen konuklara Derneğimiz adına verilmek üzere şirketinin ürettiği deriden çok kullanışlı ve şık çantalar hazırlattı. İçlerine de ülkemize özgü yine çok şık hediyelikler koydu. İffet de sahibi olduğu turizm şirketinin olanaklarını seferber ederek konukları Boğaz’da yat turu ve şehir turları ile ağırladı. Demet Sabancı sağladığı büyük maddi ve manevi destek sebebiyle IWF Türkiye tarafından Onursal Üye olarak seçildi. IWF Global Yönetim Kurulu da kendisine Hall of Fame ödülü takdim etti.
IWF Global Yönetim Kurulu üyelerinin İstanbul ziyareti bizim için çok önemliydi, zira dört yıl sonraki uluslararası konferansın İstanbul’da yapılması için teklif vermiştik. İffet’in turizm liderliğinden faydalanarak yerel deneyimi zenginleştirdiğimiz, çok ilginç oturumlar planladığımız ve hatta oturum başlıklarına, yiyecek hizmetlerine ve müziklere kadar öneriler geliştirdiğimiz bir dosya hazırlayıp IWF Merkeze sunmuştuk. Ancak dönemin siyasi gündeminin sertleşmesi sebebiyle bu önerimiz maalesef hayata geçemedi.
IWF Global’in gücünü ülkemiz yararına değerlendirişimizin güzel bir başka örneği de kırdığı dalış rekorlarıyla hepimizi gururlandıran Şahika Ercümen’in, IWF tarafından önerilen adayların da seçildiği EY Women Athletes Business Network (WABN) Mentoring Programına aday olmasını ve kabul edilmesini sağlamamızdır. Programdan haberdar olduğumda üyelerden isim önerisi istedim, ben de Internet üzerinden uygun kadın sporcu adayı olup olmadığını araştırdım. Sonuçta önce Şahika Ercümen ve rekor kırdığı dalışlarla ilgili haberlere ulaştım, ardından da kendisine. Adaylık için doldurması gereken belgeleri doldurmasına ve başvurusunu yapmasına destek oldum. Başvuru süresini biraz geçirmiş olduğu için kişisel ve ısrarlı görüşmelerle IWF Global yöneticilerini Türkiye’den bir sporcunun adaylar arasında yer almasının önemi konusunda ikna ettim ve ek süre aldım. Kurucu yönetim kurulumuzun üç yıllık görev dönemini takip eden bir sonraki yönetim kurulu gereken işlemleri yürüttü. Şahika Ercümen aday olmayı ve bursu almayı başardı. Bir süre sonra bir toplantımıza katılarak deneyimlerini ve başarılarını bizlerle de paylaştı.
IWF Türkiye’nin kuruluş öyküsünü güzel bir ödül haberi ile taçlandırarak sonlandırayım. IWF Global Yönetim Kurulu tarafından ‘kadının gelişiminde örnek rol model olarak takdir edilen, seçkin başarılar göstermekte olan, mesleki alanlarında büyük saygı gören ve topluma katkıları kamuoyunca takdir edilen kadınlara’ verilen Women Who Makes A Difference Award ödülü için 2015 Yılında IWF Global Yönetim Kurulu tarafından aday gösterildim. Böyle bir ödüle aday olunabileceğini bilmiyordum. Aday olmadığım halde merkez teşkilatının beni ödüle layık görmesinden mutluluk duydum ve ödülümü 30 Ekim 2015 tarihinde Boston’da IWF kurucularından İffet, Işıl ve Melike’nin de katılımıyla, seçkin davetliler önünde, diğer ödül alan 10 küresel kadın liderle beraber aldım.
IWF Türkiye’nin kuruluş öyküsünü sonlandırırken toplantılarda sık kullandığım şu cümleyi tekrarlamayı önemsiyorum: IWF Türkiye, bir dernekten çok daha fazlasıdır. Daha iyi bir dünyanın mümkün olduğunu biliyorum, o dünyayı kadınların talebi ve çabasıyla kurabileceğimizi de biliyorum. IWF Türkiye’yi kurmak ve yürütmek için bu kadar büyük emek sarf etmiş olmamızın sebebi bu yüksek idealdir.
Selam, saygı ve sevgilerle..
Prof.Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu
IWF Türkiye Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı